Yayınlanma Tarihi: 02 Haziran 2020 Salı

Doç. Dr. Şenel’den “El Egzaması” Uyarısı

Hitit Üniversitesi Tıp Fakültesi, Deri ve Zührevi Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Engin Şenel, yeni tip koronavirüs salgını sürecinde aşırı kolonya ve dezenfektan kullanımına bağlı olarak özellikle el egzamalı hasta sayısında artış gözlemlendiğini belirterek, “El egzaması problemi yaşayan vatandaşımız sağlık probleminin ilerlemesini beklemeden uzmana danışmaya özen göstermelidirler. Aksi halde hem hastalığın kliniği ağırlaşabilir hem de tedavi uzayabilir” dedi.

Doç. Dr. Şenel, konuyla ilgili yaptığı açıklamada, sabun, deterjan ve diğer dezenfektan özellikli maddelerle uzun süreli temasın, cildin doğal koruyucu tabakasının kaybına yol açtığını, aşırı su ile temasla bu kaybın daha artabildiğini söyledi.

Kolonya gibi alkol bazlı ürünlerin cildi kuruttuğunu ve bu nedenle dış etkenlere ve tahriş edici maddelere açık hale getirdiğini vurgulayan Doç. Dr. Şenel, “Temas yani kontakt dermatit çok yaygın bir dermatolojik problemdir, dünyadaki tüm erişkin nüfusun yaklaşık beşte birini hayatının bir döneminde etkilemektedir. Bizim günlük dermatoloji pratiğimizde de sık gördüğümüz dermatolojik hastalıkların başında gelmekte. Ancak son günlerde el ekzemalı hastalarımızın sayısında artış gözlemledik” diye konuştu.

El egzamasının,  ellerde kızarıklık, kuruluk, kepeklenme ve bazen de sulantı ve kabarıklıklar ile ortaya çıkabildiğine işaret eden Doç. Dr. Şenel, “En sık, aşırı su teması, sabun, deterjan ve diğer temizlik malzemeleri ve eldiven temasıyla oluşabilmektedir. Bu tür ürünleri aşırıya kaçmadan gerektiği kadar kullanmak ve ellerimizi sık nemlendirmek önemlidir” ifadesini kullandı.

Doç. Dr. Şenel, kolonyanın, günümüz şartlarında aşırıya kaçmadan nemlendirici takviyesi ile kullanılabileceğini, ancak ellerin temizliğinde sabun yerine derinin pH’ına uygun kokusuz ve renksiz bir temizleyici kullanılmasının daha doğru olabileceğini kaydederek, şöyle devam etti:

“Elimizi sık yıkamamızın zorunlu hale geldiği bu salgın döneminde, sıcak ve soğuk su yerine ılık su ile elleri yıkamak daha doğru olacaktır. İş sırasında yüzük ve varsa diğer takı ve aksesuarların çıkarılması tahriş edici maddelerin bunların altında birikimini ve deri ile temasının uzamasını önler. Nemlendirici kullanımı derinin kaybettiği nemin geri kazanması için elzemdir. Bunlar aynı zamanda bariyer görevi görür ve tahriş edici etkenlerin deriye kolaylıkla nüfuz etmesini önler. Temizlik ve bulaşık işlerinde mümkünse çamaşır ve bulaşık makinası kullanılmalıdır. Eldiven kullanımı sürekli teması önlemek için önemlidir ancak bunda da pudralı ve lateks eldivenlerden kaçınılmalı, kullanılabilecek vinil ya da nitril eldivenin içine de mümkünse pamuklu astar ya da pamuklu eldiven giyilmesi uygun olacaktır.”

Tedavide ilk yapılması gereken şeyin temasın önlenmesi olduğunu anlatan Doç. Dr. Şenel, “Ciltte tahrişe neden olacak maddeler ile temasın kesilmesi sonrası tedavide nemlendirici, steroidli ve bazen antibiyotikli kremler, kaşıntı önleyici antihistaminikler ve gerekirse daha ileri tedaviler kullanılmaktadır” dedi.

“Cilt probleminden şüphelenen vatandaşlarımız, rahatlıkla muayene olabilmektedir”

“Ülkemiz, dünya ülkeleri içinde alanında uzmanlaşmış doktorlara ulaşabilme imkanının en yüksek ve en rahat olduğu ülkelerden biridir” diyen Doç. Dr. Şenel, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Herhangi bir cilt probleminden şüphelenen vatandaşlarımız, uzman hekimlerden rahatlıkla randevu sırasını alabilmekte ve muayene olabilmektedir. Aynı zamanda sorunlarını aile hekimlerine de danışabilirler. Aile hekimliği uzmanlığı eğitiminde dermatoloji rotasyonu da müfredatta artık mevcuttur. Aile hekimi uzmanları da bu sayede artık dermatolojik nosyona sahip olmuşlardır. Bütün bu imkanların sunulduğu vatandaşımız da sağlık probleminin ilerlemesini beklemeden uzmana danışmaya özen göstermelidirler. Aksi halde hem hastalığın kliniği ağırlaşabilir hem de tedavi uzayabilir.”



HIZLI ERİŞİM

Instagram Twitter Facebook Youtube